Scan barcode
nazgungen's review against another edition
2.0
ulusçuluk alanındaki en önde gelen kitaplardan biri olduğu için eleştirmeye hakkım olmadığını düşünüyorum aslında, nihayetinde sıradan bir siyaset öğrencisiyim ben. fakat söylemeden geçemeyeceğim şeyler var;
1) kitap gereksiz uzun, yani gerçekten. belki 90-100 sayfada anlatabileceği şeyi 260 sayfaya yaymış. mevzuyla direkt bağlantısı olmayan (en azından bana göre) konulara çok fazla yer verip verip "bu başka bir konu" diyerek konuyu kapatıyor. başka bir konuysa neden ben 27 sayfa boyunca bunu anlatmanı okudum şimdi? fenalık geçirdim gereksiz uzatılmış içeriğinden ötürü.
2) kitabın gerçekten çok harika tespitleri var, bunu söylemeden geçemeyeceğim tabii ki. özellikle de durkheim'ın din yorumunu ulusçuluğa şu şekilde uyarlaması çok hoşuma gitti ve bir nevi eureka anı yaşattı bana: "Durkheim’in öğretisi bize toplumun dini ibadet yolu ile kendi gizli imajına taptığını söyler. Ulusçu bir çağda ise toplumlar böyle bir kamuflajdan sıyrılarak pişkinlik ve açıklıkla kendilerine tapınırlar."
ama... ama... kitap ÇOK FAZLA tekrara düşüyor. belki kitabı çok uzun ara verip okusaydım bu tekrarlar hatırlama açısından benim için faydalı olurdu ama büyük bölümünü bir oturuşta okuduğum için yine fenalık geçirdiğim bir durum ortaya çıktı. kitabın gerekenden uzun olmasının bir diğer nedeni de bu, aynı şeyi farklı formlarda 936 kere söylemiş çünkü yazar.
3) son olarak kitap bazen bana çok karışık geldi. yani bu çeviriden kaynaklı mı yoksa kurulan cümleleri algılayacak kadar iq'ya sahip olmamamdan mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama birkaç kez okuyup da anlamadığım çok cümle vardı. bu da doğal olarak kitaba odaklanmamı zorlaştırdı.
sonuç olarak, siyaset bilimi literatüründe inanılmaz önemli ve sayısız kez atıfta bulunulan bir kaynak olduğu kesin olmakla birlikte anlatım tarzı ve gereksiz uzun tutulmuş olmasından ötürü kitabı beğenemedim ben.
1) kitap gereksiz uzun, yani gerçekten. belki 90-100 sayfada anlatabileceği şeyi 260 sayfaya yaymış. mevzuyla direkt bağlantısı olmayan (en azından bana göre) konulara çok fazla yer verip verip "bu başka bir konu" diyerek konuyu kapatıyor. başka bir konuysa neden ben 27 sayfa boyunca bunu anlatmanı okudum şimdi? fenalık geçirdim gereksiz uzatılmış içeriğinden ötürü.
2) kitabın gerçekten çok harika tespitleri var, bunu söylemeden geçemeyeceğim tabii ki. özellikle de durkheim'ın din yorumunu ulusçuluğa şu şekilde uyarlaması çok hoşuma gitti ve bir nevi eureka anı yaşattı bana: "Durkheim’in öğretisi bize toplumun dini ibadet yolu ile kendi gizli imajına taptığını söyler. Ulusçu bir çağda ise toplumlar böyle bir kamuflajdan sıyrılarak pişkinlik ve açıklıkla kendilerine tapınırlar."
ama... ama... kitap ÇOK FAZLA tekrara düşüyor. belki kitabı çok uzun ara verip okusaydım bu tekrarlar hatırlama açısından benim için faydalı olurdu ama büyük bölümünü bir oturuşta okuduğum için yine fenalık geçirdiğim bir durum ortaya çıktı. kitabın gerekenden uzun olmasının bir diğer nedeni de bu, aynı şeyi farklı formlarda 936 kere söylemiş çünkü yazar.
3) son olarak kitap bazen bana çok karışık geldi. yani bu çeviriden kaynaklı mı yoksa kurulan cümleleri algılayacak kadar iq'ya sahip olmamamdan mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama birkaç kez okuyup da anlamadığım çok cümle vardı. bu da doğal olarak kitaba odaklanmamı zorlaştırdı.
sonuç olarak, siyaset bilimi literatüründe inanılmaz önemli ve sayısız kez atıfta bulunulan bir kaynak olduğu kesin olmakla birlikte anlatım tarzı ve gereksiz uzun tutulmuş olmasından ötürü kitabı beğenemedim ben.
More...